Hani kendimi anlatırken “kariyer mağduru” deyip duruyorum
ya... Çok farklı bir iş hayatında ilerlerken, çok farklı hedefler ve hayaller
sahibiyken, bir anda herşeyin nasıl alt-üst olduğunu ifade edip duruyorum ya...
Onu da anlatmak istiyorum ben size... Hem de bölümlere ayırıp, taa üniversiteye
girişten başlayarak... Neden mi? Hepsini birden yazarsam, uzun olur da ondan.
“Sanki bana 50 yaşında da kariyerini bölümlüyor” demeyin... Sürecin
uzunluğundan değil, başıma gelenlerden ve elbet benim anlatım şeklimden kaynaklı... Ve bence
yada en azından benim için herşeyin değişmeye başladığı nokta üniversite
seçimim... Hem ayrıca, napıyım, şeytan ayrıntıda gizli!!!
Ufff tamam bu uydurduğum kılıf; aslında biraz gevezeyim :/
Efendim, bendeniz İstanbul’un bağrından kopup, Angara’ya okumak
için geldim, sonra hangi akla hizmetse burada mıhlandım, kaldım. Peki nasıl ve neden mi geldim?...
Canım babamın ailesi Ankara’da ve canım annemin ailesi
İstanbul’da yaşamaktalar... Annemle babam İstanbul’da tanışıp, evlendiklerinden
ötürü de ben üniversite çağlarına geldiğimde babamın bir ricası oldu: “30 sene
annenin ailesine yakın yaşadık, varsa ömrüm bundan böyle de benimkilere yakın
yaşayalım, biz emekliyiz, sen nereye, biz oraya, Ankara’dan tercih yapalım,
bakarsın orayı kazanırsın” dedi. Bundan sonrasının “Ankara tercihlerimden biri
tuttu ve ben buraya geldim” kadar kısa ve basit olmasını beklemeyin benden,
artık yavaş yavaş tanımaya başlamışsınızdır J