Aman yanlış anlamayın! Zannettiğiniz gibi değil! O bir
köpek, hatta ırk bilenler için belirteyim o bir “Labrador” ama bu O’nun
hayatımın erkeği olduğu gerçeğini değiştirmiyor... Düne kadar aynı evi
paylaştığım ama bugün “Esra Mutfakta” sebebiyle bahçede buluştuğumuz muhteşem
“erkek” ;)
Hayatınıza bir köpek girer ve herşey birden değişmeye
başlar...
Sene 2007, aylardan Aralık... Oturdum, düşündüm, hayatıma
nasıl kocaman bir sorumluluk alsam, hayatımın merkezine otursa, ne onunla ne de
onsuz olsam, O’nun yüzünden hiçbir tanışıklığım olmayan insanlardan laf yesem,
evime giren çıkan insanlar için artık bir eleme kriteri yaratsam ve hatta
bunları normalin 5 misli fazla yaşamak için özel bir tercih yapsam dedim ve bir
köpek, onların içinde de bir labrador almaya karar verdim!!! Aslında beynimde ve dilimin ucunda “hayatı
paylaşacağım bir köpek alayım, bir de aile hayatına uyumlu olsun, ben bir
labrador alayım” vardı ama meğer az önce okuduklarınız alt metinmiş, ne bileyim
ben J
Huyu, suyu çok iyi, Amerika’da “dadı” olarak bilinen,
zekilik konusunda da oldukça iddialı bir ırktır Labradorlar... Muhteşem
oyuncudur. Hayatı işi olmuş bir kariyer mağduru bendenizi yürüyüşe ve sosyalleşmeye
mecbur bırakacaktı... Nasip ya, benim karar verdiğim dönemde, Macho ve
kardeşleri de yeni doğmuş... Onlardan birini sahiplenmeye karar verdim. Tabi
hayatın her alanında bir “kontrol canavarı” olarak, derhal kitaplar edindim
köpeklere ve eğitimlerine ilişkin, yetmedi yurtdışından labradorlara özel
kitaplar getirttim. Sanki bana “bebek” bekliyoruz! Yatağı, mama kapları,
tasmaları, şampuanı, oyuncağı, ısıtıcısı, maması herşeyi hazır! Bir de
internetten köpek ismi araştırmalar! Yok daha neler, dimi! Saatler geçirdim
bilgisayar başında, “sert bir harf olsun ki komut alsın”, “ay yok bu da çok
sert bir isim oldu”, “bu tipine gitmez”, “bu insan ismi, olmaz” derken ismini
buldum: MACHO!!! Yarabbim, sen büyüksün, insanlar isimlerinden karakter alır,
anladım da, köpekler de mi!!!!
Kitaplarda bebekken köpek seçimine ilişkin birkaç öneri
vardır... Yanlarına gittiğinizde kardeşler arasında size yönelip, sizinle
iletişime geçeni seçmek bunlardan biri. Bir diğeri, bebekler arasında nispetle
iri olanı seçmek çünkü anne sütünden iyi beslenmiştir ve bağışıklık sistemi
kuvvetlidir. Ve son bir test: bir gürültü çıkartın, el çırpması gibi, korkup
kaçmayanı, hatta ilgi duyanı tercih edin
(bunun nedenini tam bilemiyorum ama galiba korkusuz ve koruyucu olması için). O
gün için Macho'yu bu kriterlere göre değerlendirirsem; yanıma tek gelmeyen
yavruydu, getirildikleri odada etrafı turlayan, çöp kovasının içinde ne var
diye merak edip, ortalığı çöp içinde bırakıp, kafasına geçirdiği kovadan
çıkmaya debelenen, zorla kucağa alındığında kendini yere fırlatıp, kaçan; el
çırpması sesine ne kaçmak ne bakmak suretiyle hiç tepki vermeyen ama bir kritere
uyum gösteren, yani en iri olan yavru... Testin birinden geçeni niye seçtim,
hiçbir fikrim yok! Ha bu arada, arkadaş çok anne sütü almış almasına da,
ilerleyen dönemlerde alerjik bünyesi sebebiyle ocağıma incir ağacı dikmişliği
ve uykusuz geceler geçirtmişliği var! Benim köpeğimin çime ve mayta allerjisi
var, ayrıca “hassas köpekler için” mama dışında mama yediğinde vücudunda acayip
yaralar çıkıyor! Yani aslında test sonucu 3’te sıfırmış J
Köpek besleyenler yada şahit olanlar bilir... İlk aylar çok
zor... Tuvalet eğitimi tamamlanana kadar delirmeyen insanlar, gerçekten
“sabırlı” olarak biline! Oturmaya kıyamadığım koltuklarım kemirildi, daha
birkaç kez giydiğim ve taksitleri bitmemiş olan ayakkabılarım da, yastıklarım
şiddete ve cinsel tacize maruz kaldı! Halı-Koltuk Yıkama firmasına sponsorluk
teklif ettim, içinden çıkılmaz hal almaya başladı çünkü. Adamlar halıları
teslim ettikten sonra kapının önünden ayrılmasalar olacak, yaktıkları benzine
yazık, git-gel! Tam “Hah! Öğrendi, artık pislemeyecek” deyip, halıları
seriyorum, yahu bari arkamı dönene kadar sabret, kastın mı var sinir
sistemime? O kuyruğunu niye sallarsın bir de üstüne üstlük J Şanslıydım ama ben, 6
aylıkken tuvalet eğitimimiz tamamdı! Sadece şanslı değil, çok da çalışkandım!
Yemeğini verdiğimde, tasmasını takıp, son lokmasıyla beraber kucaklayıp, doğru
dışarı... Sonra da “çişşş çişşş” diye kapı önünde yalvarmalar ve işlem
tamamlanınca “ödül maması” J
Kemirmelerimizi de aynı dönemlerde bıraktık. Sırf kokusuna yaklaşmaz diye tüm
ev sirke kokuyordu bir ara, bana mısın demedi! Kapılara acı sos sürdüm, onu
bile yedi! Bir ara yok bu böyle olmayacak, bunun dişleri kaşınıyor madem, ben
sökeyim bunun dişlerini diye deli deli hayvana baktığımı bilirim... Ama dedim
ya, aslan oğlum 6 aylıkken, yani eve geldikten 4 ay sonra bıçak gibi kesti bu
yaptıklarını.
Tuvalet ve kemirmeyi göze almıyorsanız, zaten alamazsınız
bir köpek hanenize... Direnip, eğiterek çözeceksiniz, yolu yok! Ama bizde
herkeste olmayan acayip ve büyük bir sorun vardı; beyfendi ucunda ödül maması
bile olsa “gel” dersin gelmez, “git” dersin, derhal topuk... Yatağında yada
odada falan değil, sokak kapısının önünde yatar, suratında hep bir “istemiyorum
seni, gidicem ben” ifadesi. Bu,
kitapların hiçbirinde yazmıyor ki... Bir sürü foruma yazdım, köpek sahipleri derdime
derman olurlar diye ama öyle tuhaf bir durum ki, “geçer herhalde” dışında hiç bir cevap alamadım...
Köpek yetiştirme planıma göre, benim artık “otur” ve “kalk” komutlarına geçmem gerekiyor,
kabına koyduğunda salisede yuttuğu ödül maması yüzü suyu hürmetine bile gelmiyor
ki bu yanıma!!! “Bu köpek beni
sevmiyooor” diye ağlayıp, ordan da ne alakaysa “zaten kimse beni sevmiyor”a
bağlamıştım ki aslan babam yetişti imdada... Öğretmen olmanın verdiği sabır, gençliğinde
kedi ve köpek beslemiş olduğu için tecrübe ve en çok da sevgiyle benim oğlan
bir bir öğrendi herşeyi... Hala Macho ile aralarında çok yoğun bir dostluk var,
o günlerde kurulan. Ne zaman “dede nerde” desem, kapıya bakar ve bekler.
Gelince de ortalığı ayağa kaldırır sevincinden J
Köpeklerde bebeklik ilk bir sene diye kabul edilir,
labradorlar için bu 2 seneye kadar uzuyor, Macho için mi? Bir iki yazı sonrası
6 yaşında hala koca bir bebek olduğunu siz de anlayacaksınız ;)
Sizin için kağıda alırken çok eğleniyorum şimdilerde... Köpek sahibi olmak isteyenler... Muhteşem bir
dost, karşılıksız sevginin öğreticisi ama çok büyük bir sorumluluk... Ne olur
çok iyi düşünün... Hayat çok değişken, onları ailemize kattığımız andaki gibi
kalmıyor hiç bir şey... Vazgeçmek kolay ama direnmek zor... Bunları göze
alabiliyorsanız edinin bir dost... Ya da buyrun gelin, Macho sizin de dostunuz
olsun, böyle tamamlayın o isteğinizi...
ne tatlı anlatıyorsun Esra'cım:) Macho'yu da yakından tanıyacağız desene:)
YanıtlaSilsevgili Esra, gıyabında seni öyle iyi tanıyorum ki..:) Ecer'le aranızda geçen tüm konuşmaları neredeyse biliyorum (çoğunlukla yanındaydım). blogun hayırlı uğurlu olsun. yazma tarzın çok hoş. okumayı seven biri olarak şimdiden yazılarını beklemeye başladım:) izlemeye aldım seni...:)
YanıtlaSilama siz abla-kardeş, ikinizde mi böyle tatlısınız :) tanışsak mı artık diyorum??!! söz bak, valla çok konuşmam, korkma :) ellerinden çıkmış olan, güzel önlüğümü de istiyorum hem ayrıca :) senin blogun da hayırlı, uğurlu olsun.
Silteşekkür ederim:) tanışalım bence de artık:):)
YanıtlaSil